Examples of using "Látása" in a sentence and their turkish translations:
- Onun görme kabiliyeti kötü.
- O kötü görme duyusuna sahip.
- Tom'un iyi görme yeteneği var.
- Tom'un iyi bir görme yeteneği var.
tam olarak göremiyordu.
Yavrunun gözleri en iyi su altında görür.
Tom'un keskin gözleri var.
Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.