Examples of using "Kaját" in a sentence and their turkish translations:
Biraz yiyecek almaya gidelim.
- Çin mutfağını severim.
- Çin yemeğini severim.
- Ben Çin yemeğini severim.
Tom birçok yiyecek satın aldı.
Bu oda yemeği sıcak yaptığımız yer.
Yiyecek getir.
Sana yiyecek bir şey alabilirim.
Yiyecek bir şey almalıyım.
Tom Mary'ye niçin o kadar çok yiyecek aldığını sordu?
Tom, Çin yemeği yemekten sıkıldığını söyledi.
Tom Çin yemeğini hiç sevmediğini söyler.
Yemek yapmaya vakit kalmadığından ton balığı konservesi yedik.
Hiç Japon yemeği yedin mi?
Eğer birisi için yemek hazırlıyorsan, lütfen burnunu çekme, kıçını kaşıma veya ellerine hapşırma.