Examples of using "Könyvek" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar kütüphane kitabı.
Bunlar kütüphane kitapları mı?
Kitaplar benim en iyi arkadaşlarımdır.
İşte kitaplar.
Bu kitaplar ağır.
Masanın üstünde bazı kitaplar var.
Kitaplar onda.
Masada sanatla ilgili kitaplar var.
- Kitap rafında yalnızca kitaplar var.
- Kitaplıkta sadece kitaplar var.
- Kitaplar masanın üzerinde.
- Kitaplar masada duruyor.
Kitapsız bir hayat düşünülemez.
Kitaplar bankın üstünde.
Bu kitaplar çok eski.
Bu kitaplar, o kitaplardan daha kolay.
O kitaplardan hiçbiri ilginç değil.
Böylesine kitaplar onun için çok zordur.
Bu kitapların yazarı Brezilya'da çok iyi tanınmaktadır.
Şu kitaplar onların.
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
Bu kitaplar çalındıysa o zaman onları bana verme.
Bana hediye olarak verdikleri kitaplar harika.
Bu mektubu o kitapların arasında buldum.
Böylesine kitaplar onun için çok zordur.
Kendini kitaplar okumaya adadı.
Tom bu kitapların hepsini okuduğunu söylüyor.
Bu kitaplardan sadece birkaçını okudum.
Kitaplar başka bir yerde olmayıı isteyen insanlar içindir.
Bu kitaplar benim.
Bazı kitapları okudukça daha az anlıyorum.
Tom Fransızca kitaplar okumayı sever.
Bu kütüphanenin İngilizce olmayan kitapları yok.
Kitapları ödünç verme; hiç kimse onları geri vermez. Kütüphanemde hala kalan kitaplar diğer insanlardan ödünç aldıklarımdır.