Examples of using "Hozzám" in a sentence and their turkish translations:
Bana dokunmayı bırak.
Beni ziyaret etti.
O, benim eve uğradı.
Benimle konuş.
Onlar benimle konuştu.
O bana uyar.
- Bana yakın gel.
- Bana yaklaş.
Benimle konuşma.
Bana katılmak ister misin?
Benim yerime gidelim.
Bana geri dön.
Bana dokunma!
Benimle konuş!
Onu bana getirin.
Bunun benimle ne ilgisi var?
Lütfen bana katıl.
Bu bana ait değil.
Benimle konuşma!
Ben çalışırken benimle konuşma.
- Evlen benimle.
- Benimle evlen.
Beni görmek için mi buradasın?
Bana dokunma, seni domuz!
hızla yanıma geldi ve bana tutundu.
Sen bana karşı çok fazla naziksin.
Bana karşı çok iyisin.
O, benimle hiç konuşmadı.
Bize mi gidelim size mi?
Benimle Fransızca konuşma.
O evime geldi.
Bunun benimle ne ilgisi var?
Benimle konuş!
Evime gelmek ister misiniz?
Dün beni görmek için gelmeyi unuttu.
- Tom bazen bana uğrar.
- Tom bazen beni ziyaret eder.
Benimle konuşuyor musun?
Tom benimle Fransızca konuştu.
O dün öğleden sonra beni görmeye geldi.
Tom benim için çok yaşlı.
O dün gece bana uğradı.
Benim için gerçekten iyiydin.
Hatta benimle konuşma.
O artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor.
Onlar bana karşı çok hoştu.
Neden benim evime taşınmıyorsun?
Sonra Chaz yanıma oturdu.
Onun benimle ilgisi yoktu.
Sen her zaman bana karşı çok iyiydin.
Tom bugün tekrar uğradı.
Benimle ofisimde buluş.
Mary bu sabah benimle evlendi.
Saygıyla davranılmak istiyorum.
- Tom ara sıra beni görmeye gelir.
- Tom arada bir ziyaretime gelir.
İşten sonra beni görmeye gel.
Tom dün akşam yemeği için evime uğradı.
Tom bu gece benim evime geliyor.
Tom bu gece benim evime geliyor.
Bana asla tekrar dokunma.
Tom dün sabah evime uğradı.
Mary bana bir yastık attı.
Oradaki herkes benim gibi kırılmıştı.
Lütfen bir süre için evime gelin.
Bana dokunma, üstümü kirleteceksin!
Onlar bana benziyor.
Ben konuşurken benimle konuşma.
Hemşireler bana karşı çok kibardı.
Tom bana tek kelime etmedi.
Tom her zaman bana karşı çok nazikti.
Oda arkadaşım Meksika'da. Uğramalısın.
O bana geldi ve adımı sordu.
Tanrım, Tom bugün benimle konuştu!
Bana karşı sabırlı olun.
onların hızına ayak uyduramayacağımı da anladım.
ve bu benim gibi doktorların konusu hâline geliyor,
Aynı benim gibi olan insanların dünyasına giriyordum;
benim gibilerin iş yapmadığına dair uyarmıştı.
Bunlar, benim gibi biri için var olan rollerdi.
Eski bir arkadaş ziyaret için evime geldi.
Yabancı biri yanıma geldi ve yolu sordu.
Mary güldü ve bana bir yastık attı.
İnsanlar bana bugün farklı davranıyorlar gibi görünüyor.
Sen artık benimsin.
- O, bazen bana uğrar.
- O bazen beni ziyaret eder.
Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.
Eğer biri benimle öyle konuşsa polis çağırırım.
Keşke eşyaları bana atmaktan vazgeçsen.
Hiç kimse benimle konuşmuyor.
Neden bir kez olsun bana karşı kibar olamıyorsun?
Tom bana karşı samimiydi.
İzin almadan evime girmeye nasıl cüret edersin!
Bana ve arkadaşıma bir içki için katılmak ister misin?
Tom bana karşı hoş olan tek kişiydi.
Dokunulmaktan hoşlanmıyorum.
Sadece benden uzak dur.
Bir ara uğra da görüşelim.
Tom'u hasmane bulduğuna şaşırdım. O her zaman benim için mükemmel bir dosttu.
Bu bisiklet bana aittir.