Examples of using "Hívást" in a sentence and their turkish translations:
O, telefonu kapattı.
Çok önemli bir çağrı bekliyorum.
Bazı aramalar yapacağım.
Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.
Otuz dakika önce Tom'dan bir telefon aldım.
Tom polisten yıkıcı haberle ilgili bir telefon çağrısı aldı.