Examples of using "Működnek" in a sentence and their turkish translations:
Onlar kırık.
Bilgisayarlar nasıl çalışır.
Asansörler çalışıyor mu?
böylece bağımsız olarak çalışabilirler.
teknikler üstünde çalışıyorum.
Bütün bu yöntemler işe yarıyor.
Bunlar neden çalışmıyor?
İyiliksevenler 1953'ten beri faaliyette.
Irksal ön yargıya kayda değer cevaplar aramak için Minneapolis da dahil
Görülecek bir şey de işaretlerin laboratuvar şartlarında nasıl çalıştığı.
Bir dakikalığına arabamın arkasında durup bana fren lambalarımın çalışıp çalışmadığını söyler misin?