Examples of using "összehasonlítva" in a sentence and their turkish translations:
Etle karşılaştırdığınızda
kıyaslanan benzer dönem sadece bir yıl öncesiydi.
Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.
Manhattan ile karşılaştırıldığında böyle görünüyor.
Seninki ile karşılaştırıldığında benim arabam küçük.
Diğerlerine nazaran, Fransız pasaportu gerçekten berbat.
Bizim evle karşılaştırıldığında, seninki bir saray.