Examples of using "Hasonló" in a sentence and their turkish translations:
O benzer.
Bu çok benzer.
Benzer duygularım vardı.
- Senin gibisi yok.
- Senin gibi kimse yok.
aynı ayakkabılar, Jordan, ABD.
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
"Grip gibi."
Senin gibi bir kız arıyorum.
Tom'un aynı sorunları vardı.
bu tarz TED konuşmalarında,
Size birbiri ardına yapılan çalışmaları ve dünyanın her yerinden
O bir ördeğe benziyor.
Ve bu saydıklarımın hepsini
kıyaslanan benzer dönem sadece bir yıl öncesiydi.
insanlar tarafından kendilerine ve bizlere
Onların verdiği kararları asla vermeyebiliriz
Tom kendine benzeyen insanları sever.
Keşke senin gibi bir arkadaşım olsa.
- Senin gibisi yok.
- Senin gibi kimse yok.
O iki gitar çok benzer.
Esasen bu renkleri dallar gibi görüyorsunuz.
onların hızına ayak uyduramayacağımı da anladım.
Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı
ve bu benim gibi doktorların konusu hâline geliyor,
benimle aynı fikre sahip destekçiler buldum
İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Yaklaşık iki üç yaşlarında o küçük kız ile aynı yaşlarda
Pembe ve gül benzer renklerdir.
İspanyolca ve Portekizce çok benzer dillerdir.
- Sizin gibi insanlar sorundurlar.
- Sizin gibi insanlar problemdirler.
Dünyanın neresinde olursak olalım,
Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük
Bu okyanus manzarasına aşina olduğunuzdan eminim,
Siz aptallar okula kötü bir isim veriyorsunuz.
Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer
Gro gibi kuruluşlar bunu gerçekliğe dönüştürmek için çok sıkı çalışıyor.
kadın ve erkeklerde oldukça benzediğini söyleyebilirim.
Bu yüzden erkekler gerçekten sadece anneleri gibi kadınlarla evlenmek ister.
Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.
"Bunun, grip virüsü gibi sonuçlanacağına inanmak istiyorum."
Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel.
Tom Mary gibi bir kadını geçindirmek için yeterli para kazanmıyor.