Examples of using "árát" in a sentence and their turkish translations:
Her kuruşuna değdi.
- Parasına değiyor.
- Parasını hak ediyor.
Sen bir fiyatı söyle.
Peki bedelini kim öder?
Kırılan pencere için beni suçladılar.
Bunu ödemek zorunda kalacağım.
Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar.
Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.