Examples of using "Schwarzes" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un siyah bir bisikleti var.
O bir kara delik.
Mary siyah bir giysi giyiyordu.
Siyah bir araba sürerim.
Mary siyah bir elbise giyiyor.
Onun siyah bir gömleği var.
Siyah bir bisikletim var.
Tom'un siyah bir arabası var.
Büyük siyah bir Amerikan savaş gemisiydi.
Tom siyah gömleğini nadiren giyer.
Hiçbir şey bir kara delikten daha karanlık değildir.
Galaksimizin merkezinde bir kara delik var.
Her toplulukta bir yüz karası vardır.
Siyah bir at gölün kıyısı boyunca yavaş yürüyor.
Siyah saçlarım var.
Tom küçük siyah defterine Mary'nin telefon numarasını yazdı.
Galaksimizin merkezinde kütleli bir kara delik var.
Tom siyah bir araba kullanıyor.
Kraliçe denizde yaklaşıyor gibi görünen siyah bir şey gördü.
Onun küçük siyah bir köpeği var.
İki küçük tavşan, beyaz tavşan ve siyah tavşan, büyük bir ormanda yaşadılar.
Biri beyaz ve biri siyah renkli iki küçük sincap, büyük bir ormanda yaşadı.
- Tom ve Mary her ikisi de siyah saça sahip.
- Hem Tom hem de Mary siyah saça sahip.
Tom siyah bir araba sürer, değil mi?
Orta Çağ Avrupa edebiyatında Yedi Deniz; Kuzey Denizi, Baltık, Atlantik, Akdeniz, Siyah, Kızıl ve Arap denizlerine işaret ediyordu.