Examples of using "Schultern" in a sentence and their turkish translations:
omuzlarına düştü .
Omuzlarım ağrıyor.
pagan inançlarına göre resmedilmiş olmaları
Onun geniş omuzları vardı.
Mary'nin geniş omuzları var.
Onun geniş omuzları var.
Tom'un geniş omuzları var.
Jim'in geniş omuzları var.
Omuzlarım serttir.
- Omzunuzu silkin.
- Omuzunuzu yukarı aşağı hareket ettirin.
Omuzlarımı ovalayabilir mısın?
O, omuzlarını silkti.
Tom omuzlarını silkti.
Omuzlarımı silktim.
Tom'un çok geniş omuzları var.
- Omuzlarınız çok gergin.
- Omuzların çok gergin.
- Tom, Mary'nin sert omuzlarına masaj yaptı.
- Tom Mary'nin sert omuzlarını masaj yaptı.
O sadece omuzlarını silkti.
Mary, omuzlarıma masaj yaptı.
Omuzlarına masaj yapmamı ister misin?
Marie omuzlarıma masaj yaptı.
Tom az önce omuz silkti.
Tom, Mary'yi omuzlarında taşıdı.
Tom sadece omuzlarını silkti.
Onun omuzlarında büyük bir sorumluluk yatıyor.
Senin omuzlarına masaj yapmamı ister misin?
Tom'un geniş omuzları ve dar kalçaları vardır.
Mary'nin dar omuzları ve geniş kalçaları vardır.
Ellerini omuzlarıma koydu.
Tom ellerini omuzlarıma koydu.
Tom bir battaniye ile Mary'nin omuzlarını dürttü.
Ellerini onun omuzlarına koydu.
Onun saçı omuzlarına indi.
O ellerini onun omuzlarına koydu.
Tom ellerini Mary'nin omuzlarına koydu.
Küçük çocuk babasının omuzlarına oturdu.
Bu, omuzlarımdan kaldırılan bir ağırlık gibi.
Kız kardeşimin saçı omuzlarına ulaşıyor.
Onun saçı omuzlarına geliyor.
Kuzey Amerika'da bir kişi omuzlarını silktiğinde bu; "bilmiyorum" anlamına gelir.