Examples of using "Produziert" in a sentence and their turkish translations:
İspanya bolca portakal üretir.
Şirket elektrikli eşya üretiyor.
Bu cihaz elektrik üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.
- Fabrika yeni türde bir araba üretiyor.
- Fabrika yeni bir araba tipi üretiyor.
- Fabrika yeni bir araba modeli üretiyor.
Alman otomobil endüstrisi mükemmel arabalar üretir.
Bu araba Japonya'da üretildi.
kraliçe karınca ise, bir kaç saniyede bir süreli yumurta üretir
Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
McDonald's'ın bugüne dek ürettiğinden daha fazla bu.
virüs her zaman laboratuvar ortamında üretilecek bir şey de değildir.
Jane Goodall Institute'un iş birliğiyle oluşturulmuştur JaneGoodall.org sitesinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz
Korona virüsü yüzünden üretilemeyen buğday sonucu un olmayacak
Ve sonra çok daha karmaşık ve birinci sınıf bir ölçü ile başka bir şiir yazıyor ve
Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.