Translation of "Fabrik" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Fabrik" in a sentence and their turkish translations:

- Diese Fabrik stellt CD-Player her.
- Die Fabrik stellt CD-Spieler her.
- Diese Fabrik produziert CD-Spieler.

Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.

- Mein Vater arbeitet in der Fabrik.
- Mein Vater arbeitet in einer Fabrik.

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

Er arbeitet in einer Fabrik.

O bir fabrikada çalışıyor.

Tom arbeitet in einer Fabrik.

- Tom bir fabrikada çalışır.
- Tom bir fabrikada çalışıyor.

Diese Fabrik stellt Spielzeug her.

O fabrika oyuncaklar üretir.

Ich arbeite in einer Fabrik.

Ben bir fabrikada çalışıyorum.

Die Fabrik läuft unter Volllast.

Fabrika tam kapasite çalışıyor.

Die Fabrik wollte ihn nicht.

Fabrika onu istemedi.

Diese Fabrik stellt Automobilteile her.

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

Die Fabrik stellt Elektroherde her.

Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.

Wir arbeiten in einer Fabrik.

- Bir fabrikada çalışıyoruz.
- Bir fabrikada çalışırız.

Der Feind bombardierte die Fabrik.

Düşman fabrikaya bomba attı.

- Sie stellen in dieser Fabrik Spielzeug her.
- In dieser Fabrik wird Spielzeug hergestellt.

Onlar bu fabrikada oyuncak yaparlar.

- Der Feind warf Bomben über der Fabrik ab.
- Der Feind bombardierte die Fabrik.

Düşman fabrikaya bombalar attı.

- Diese Fabrik produziert 500 Autos am Tag.
- Diese Fabrik produziert 500 Autos pro Tag.

- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.

Die Fabrik produziert einen neuen Autotypen.

- Fabrika yeni türde bir araba üretiyor.
- Fabrika yeni bir araba tipi üretiyor.
- Fabrika yeni bir araba modeli üretiyor.

Meine Mama arbeitet in einer Fabrik.

Annem bir fabrikada çalışıyor.

Wir haben eine Fabrik in Boston.

- Boston'da bir işletmemiz var.
- Boston'da bir fabrikamız var.

Er will in einer Fabrik arbeiten.

O bir fabrikada çalışmak istiyor.

Eine moderne Fabrik ist voll automatisiert.

Modern bir fabrika tamamen otomatiktir.

Diese Fabrik ist fast vollständig automatisiert.

Bu fabrika neredeyse tamamen otomatiktir.

Tom will in einer Fabrik arbeiten.

Tom bir fabrikada çalışmak istiyor.

Diese Fabrik stellt CD-Player her.

Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.

Tom arbeitet in einer großen Fabrik.

- Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
- Tom büyük bir fabrika için çalışır.

Ich habe in dieser Fabrik gearbeitet.

Bu fabrikada çalıştım.

Mein Vater arbeitet in der Fabrik.

Benim babam bir fabrikada çalışır.

In dieser Fabrik wird Spielzeug hergestellt.

Bu fabrika oyuncak üretir.

Hunderte von Leuten arbeiten in dieser Fabrik.

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

Die Fabrik beschloss, die alten Maschinen abzuschaffen.

Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.

Die Fabrik wurde vor 10 Jahren geschlossen.

Fabrika on yıl önce kapatıldı.

Sein Sohn übernahm die Leitung der Fabrik.

Oğlu fabrikanın yönetimini devraldı.

Er will nicht in einer Fabrik arbeiten.

O bir fabrikada çalışmak istemiyor.

Tom will nicht in einer Fabrik arbeiten.

Tom bir fabrikada çalışmak istemiyor.

Es wurde beschlossen, die Fabrik zu schließen.

Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

Die Fabrik ist seit einem Jahr stillgelegt.

Fabrika bir yıldır boş duruyor.

Es gibt keine Fabrik in diesem Dorf.

Bu köyde hiç fabrika yok.

Eine Fabrik passt nicht in ein Wohngebiet.

Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.

Diese Firma baut eine Fabrik in China.

Bu şirket Çin'de bir fabrika inşa ediyor.

Das Rohr befördert Wasser vom See zur Fabrik.

Boru, gölden fabrikaya su taşır.

Sie haben uns zum Verwaltungsbüro der Fabrik geschickt.

Onlar bizi fabrikanın yönetici ofisine gönderdi.

Der Feind warf viele Bomben über der Fabrik ab.

Düşman fabrikaya çok sayıda bomba attı.

Sie haben genug Kapital, um eine weitere Fabrik aufzubauen.

Onlar başka bir fabrika kurmak için yeterli sermayeye sahip.

Der Ausstoß dieser Fabrik hat sich um 20% erhöht.

- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.

Tom gab seinen Plan, eine Fabrik zu bauen, auf.

Tom bir fabrika yapma planından vazgeçti.

Tom arbeitet schon seit 25 Jahren in derselben Fabrik.

Tom 25 yıldır aynı fabrikada çalışıyor.

Tony wollte nicht in einem Laden oder einer Fabrik arbeiten.

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.

Ich schlage vor, dass wir dort eine neue Fabrik bauen.

Orada yeni bir fabrika inşa etmemiz gerektiğini öneririm.

Sie haben ausreichend Kapital, um eine zweite Fabrik zu bauen.

Onlar ikinci bir fabrika inşa etmek için yeterli sermayeye sahip.

Diese Fabrik hat eine Produktionskapazität von 250 Autos pro Woche.

Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.

Mein Vater und mein großer Bruder arbeiten in dieser Fabrik.

Babam ve büyük erkek kardeşim bu fabrikada çalışırlar.

Man war der Ansicht, dass es zu teuer wäre, hier eine Fabrik zu errichten.

Onlar burada bir fabrika inşa etmenin çok pahalı olacağını düşündü.

Tom bat die Familien der Opfer für die Explosion in der Fabrik um Vergebung.

Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerine özür diledi.

Sie sprachen über die Reihenfolge der Bestechung, schmutzige Spiele, die sich in der Fabrik drehen

rüşvet düzenin anlattılar fabrikada dönen pis oyunları

- Die Fabrik stellt jeden Monat Tausende Flaschen her.
- Das Werk stellt allmonatlich Tausende von Flaschen her.

Fabrika her ay binlerce şişe üretir.