Examples of using "Premierminister" in a sentence and their turkish translations:
Başbakan istifa etti.
Bu sefer de Nepal Başbakanı
Başbakan kabinesinin üyelerini atadı.
- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.
Fransa başbakanının bir sözü var
Hayatta amacım başbakan olmaktır.
- Başbakan olma tutkusunu taşıyordu.
- Başbakan olma hırsı vardı.
Başbakan basın toplantısı yaptı.
Başbakan uzun uzun mali kriz hakkında konuştu.
İngiltere başbakanı David Cameron istifa etmeyi planlıyor.
Fransa'nın başbakanı olan Bakanlar Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.
Başbakan Tuna ırmağına düşüp boğuldu.
Tabii ki Başbakan'a erişmek zordur.
İngiliz Başbakanı Neville Chamberlain istifaya zorlandı.
Başbakan Beyaz Saray'a resmi bir ziyarette bulundu.
Alman Die Welt gazetesi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yu " yaşayan en seksi politikacı" olarak nitelendirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı, Çin hükumetinin Romanya ile ekonomik işbirliğini genişletme niyetini dile getirdi.