Examples of using "Musstest" in a sentence and their turkish translations:
İngilizce çalışman gerekiyordu.
- Sormak zorunda değildin.
- Sormak zorunda değildiniz.
Ayrılmak zorunda değildin.
Yalan söylemek zorunda değildin.
Beni görmelisin.
Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?
Biletler için ne kadar ödemek zorunda kaldın?
Ne yemek zorunda kaldın?
Onu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
Uzun süre beklemek zorunda mıydın?
Doktoru görnek için ne kadar bekledin?
Yapmak zorunda olduğun şeyi yaptın.
Onu yapmana gerek yoktu.
Yapman gerekeni yaptın.
Bu sabah çok erken kalmak zorunda mıydın?
Tom'a çatındaki karı temizletmek için ne kadar ödemek zorunda kaldın?
Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
Erkek ya da kız kardeşlerinle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldın mı?
- Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.