Examples of using "Muslime" in a sentence and their turkish translations:
Osmanlılar da müslüman
Sami de Leyla da Müslüman.
Bütün Müslümanlar Arap değildir.
Fakat Selçuklular da müslümandı
Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.
Guyana nüfusunun yaklaşık yüzde yedisi Müslümandır.
Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
haçlı orduları sadece Müslümanlara ve Yahudilere saldırmadı
Trinidad ve Tobago'nun ilk Müslümanları Afrika'dan gelmişti.
eğer ki Amerika da Müslümanları terörist olarak tanıyorsa bunların suçlusu da biziz!
zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz
Böylece Müslümanların dikkatini yetimlerin bakım ve koruması üzerine çekti.
Yine Türk müslümanları dışında çok kullanılmayan birşeydir
Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın dedikleri doğru mu?
Museviler, Hristiyanlar ve Müslümanlar Kudüs'ün kutsal bir şehir olduğu konusunda hemfikir.
Müslümanlar için Kabe ne ise, Hristiyanlar için de Ayasofya o denebilir neredeyse
- Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
- Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.