Examples of using "Lehnte" in a sentence and their turkish translations:
- Onun teklifini reddetti.
- Onun önerisini reddetti.
Tom tezgaha yaslandı.
Tom raya yaslanıyordu.
O, tezgahın üzerine dayandı.
Tom arkaya yaslandı.
Tom duvara yaslandı.
- O yorum yapmaktan kaçındı.
- O, yorum yapmayı reddetti.
O benim teklifimi geri çevirdi.
Davetimi reddetti.
Teklifi kabul etmedi.
O, önerimi reddetti.
O, bizim teklifimizi geri çevirdi.
O onların davetini reddetti.
- O plana karşı çıktı.
- Plana karşı çıktı.
O, benim başvurumu geri çevirdi.
Teklifimizi reddetti.
Benim davetimi reddetti.
Tom teklifimi geri çevirdi.
O benim ricamı geri çevirdi.
O, onun davetini geri çevirdi.
- Kesin bir dille reddettim.
- Kati bir dille reddettim.
- Kesin bir şekilde reddettim.
- Kati surette reddettim.
Tom daveti reddetti.
Tom yorum yapmayı kabul etmedi.
Tom onların davetlerini reddetti.
Tom Mary'nin teklifini geri çevirdi.
Tom, Mary'nin davetini reddetti.
Tom terfiyi reddetti.
Tom teklifimizi geri çevirdi.
Mary daveti reddetti.
Tom yardımımızı kabul etmedi.
O, demir yoluna yaslanıyordu.
Ben kişisel nedenler için reddedildim.
- O, duvara dayandı.
- O, duvara yaslandı.
Tom pencereden dışarı eğildi.
Tom arkasına yaslandı ve gülümsedi.
Tom duvara dayanıyordu.
Hakim itirazı reddetti.
Yemeği tiksinti ile reddetti.
O, onun omzuna yaslandı.
Halk anayasayı reddetti.
Akşam yemeğine davetini reddettim.
Tom arkasını sandalyeye yasladı.
Merdiveni çite dayadı.
Tom merdiveni çite dayadı.
Arkasına yaslandı ve izledi.
Tom döner sandalyesinde arkasına yaslandı.
Tom yerleşmeyi reddetti.
Yaşlı adam personeline dayandı.
O, bir röportaj yapmayı reddetti.
O, onun yardım teklifini geri çevirdi.
Yardım teklifimizi geri çevirdi.
Halk krala karşı ayaklandı.
Tom Mary'nin partisine daveti reddetti.
Yorgundu ve bir elma ağacına yaslandı.
Tom bana bir kredi vermeyi reddetti.
Tom, Mary'ye çıkma teklif etti, ama o hayır dedi.
Patronum zam isteğimi reddetti.
Tom reddetti.
Banka öğrenci kredi talebimi veto etti.
Ben teklifi reddettim.
O, daveti reddetti.
Tom bana kurabiye teklif etti ama ben reddettim.
Saddam talebi reddetti.
Komşu ağacını kesme ricamı reddetti.
Tom gelecek hakkında endişelenmeyi reddetti.
Ben daveti reddettim.
Kendisine yöneltilen sorulara cevap vermekten kaçındı.
O bana bir bira teklif etti fakat reddettim.
O, parayı kabul etmeyi reddetti.
Kalemini bıraktı ve sandalyesine yaslandı.
Van Buren teklifi reddetti.
Krasny'de, arka muhafız ordunun geri kalanından koptuğunda, Ney öfkeyle teslim olma çağrılarını reddetti
Köydeki çoğu insan plana itiraz etti.
O benim önerimi reddetti.
Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.
Tom sözleşmeyi imzalamayı reddetti.
1810'da Portekiz'in işgali için Mareşal Masséna'ya katıldı, ancak komutası altına alınmaktan
Borodino Savaşı'nın arifesinde İmparator, Davout'un Rus savunmasını alt etme
Tom Mary'ye çıkma teklif etti fakat o hayır dedi. Bir yıl sonra onlar evliydi.
Tom Mary'nin onunla evlenmesini istedi, ama o onun önerisini geri çevirdi.
Onun teklifini reddetti.
Tom bir çocuk gibi davranılmasına itiraz etti.
Komşu ağacını kesme ricamı reddetti.