Translation of "Großeltern" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Großeltern" in a sentence and their turkish translations:

- Ich besuche sonntags meine Großeltern.
- Ich besuche meine Großeltern sonntags.

Pazar günleri büyük ebeveynlerimi ziyaret ederim.

Keiner unserer Großeltern war reich,

hiçbirimizin dedesi de zengin değildi ama

Was machen gerade meine Großeltern?

Büyükbabalarım ve büyükannelerim ne yapıyorlar?

Meine Großeltern spielen gerne Croquet.

Büyükbaba ve büyükannelerim kroket oynamaktan hoşlanırlar.

Lucy wurde von ihren Großeltern aufgezogen.

Lucy onun büyük ebeveynleri tarafından büyütüldü.

Beide Großeltern von mir sind tot.

Hem büyükbabam hem de büyükannem öldü.

Er wurde von seinen Großeltern aufgezogen.

O, büyük ebeveynleri tarafından büyütüldü.

Tom spricht mit seinen Großeltern Französisch.

Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.

Tom wurde von seinen Großeltern aufgezogen.

Tom büyük ebeveynleri tarafından büyütüldü.

Ich besuche meine Großeltern zweimal pro Woche.

Haftada iki kez dedemlere giderim.

Meine Großeltern wurden im letzten Jahrhundert geboren.

Büyük ebeveynlerim geçen yüzyılda doğdu.

Dieses Jahr wohne ich bei meinen Großeltern.

Bu yıl büyükbaba ve büyükannelerimde yaşıyorum.

„Was sind deine Großeltern für Volksleute?“ – „Äthiopier.“

"Ninelerin nereli?" "Etiyopya."

Unsere Großeltern würden uns an den Wochenenden besuchen.

Bizim büyük ebeveynlerimiz hafta sonlarında bizi görmeye gelirlerdi.

Tom wollte bei seinen Großeltern in Boston wohnen.

Tom anne babasıyla birlikte Boston'da yaşamak istiyordu.

Von meinen Großeltern ist niemand mehr am Leben.

Dede ve ninelerimin hiçbiri hayatta değil.

Sie wohnt im Haus, in dem ihre Großeltern lebten.

O, dedesinin yaşadığı evde yaşıyor.

Sie wohnt in demselben Haus, in dem ihre Großeltern lebten.

O büyükebeveynlerinin yaşadığı aynı evde yaşıyor.

- Als Kind fuhr Tom jeden Sommer zu seinen Großeltern nach Boston.
- Als Kind verbrachte Tom den Sommer immer bei seinen Großeltern in Boston.

Tom çocukken büyükanne ve büyükbabasıyla kalmak için her yaz Boston'a giderdi.

Als ich Kind war, besuchten wir an jedem Wochenende meine Großeltern.

Ben çocukken her hafta sonu büyükanne ve büyükbabalarımızı ziyaret ederdik.

In den italienischen Familien leisten die Großeltern eine große Hilfe bei der Kindererziehung.

İtalyan ailelerde dede ve nineler çocukların yetiştirilmesine oldukça fazla katkıda bulunurlar.

Meine Großeltern waren Deutsche, und so wurde die Sprache an meinen Bruder und mich weitergegeben.

Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu.