Examples of using "Gebieten" in a sentence and their turkish translations:
Birinin sizi durdurması gerekiyor.
Beyninizin uyarılmasını arttıran bu alanlara sahip olması nedeniyle
Tom, Mary'yi durduramaz.
İleriye, daha ileriye gittim ve gittikçe fark ettim ki
Bazı fakir bölgelerde beslenme yetersiz.
Hepimiz aptalız, ama farklı alanlarda.
Tom'u durdurmak zorundasın.
Bazı Kanada topraklarında neredeyse hiç insan yoktur.
Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor
Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var
Kerala üst üste iki yıl, bazı bölgelerinde sel baskınları yaşadı.
Onu nasıl durdurabilirim?
Bu korku politikasını durdurma zamanı.
Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.
Bunu durdurmalıyız.