Examples of using "Flut" in a sentence and their turkish translations:
Gelgit, kum kaleyi yok etti.
Su seti seli geri tuttu.
Tamam, gelgit gerçekten hızlı bir şekilde gelmeye başladı.
Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.
Köprü sel tarafından yıkandı.
Birkaç ev büyük sel tarafından sürüklendi.
Sular bugün öğleden sonra saat üçte yükselecek.
Birçok ev sel tarafından sürüklendi.
Ev sel tarafından yıkıldı.
Üç kişi selde kayboldu.
Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.
Kayalık havuzunun oyuncuları her gelgitte değişir.
- İnsan yeni şartlara ayak uydurmalıdır.
- Şartlar değişirse, ona göre önlemler alınmalıdır.
Çok sayıda ev selde onarılamayacak şekilde hasar gördü.
Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
Şiddetli yağmur sel getirdi, hasara sebep oldu.
Sel onların toplumunda bir felakete neden oldu.
Selde yüzden fazla ev hasar gördü.
Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.
Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.
Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.
1342 seli orta Avrupa tarihinin en büyük seliydi.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
1342 yılında, Ren, Main ve Tuna üzerinde şehirler İncildeki oranlarda bir sel buhranına kapıldı. Binlerce insan hayatını kaybetti.
Çadırlarımızı şimdi oldukları yerde sahilde bırakamayız. Eğer bırakırsak, su yükseldiğinde su altında kalacaklar.
1342 sel kronolojisi Köln'de, biri şehir duvarlarının üzerinde bir tekneye binebiliyorken, Mainz katedralinde suyun bir insanın göğüs hizasına geldiğini söylüyor.