Examples of using "Fleißiger" in a sentence and their turkish translations:
Ken hevesli bir öğrenci.
Daha çok çalışmalısın.
Sen gerçekten sıkı bir işçisin.
Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
Çok daha sıkı çalışmalısın.
O çalışkan bir adamdır.
O, çalışkan bir öğrenci mi?
O daha çok çalışmaya karar verdi.
Tek yapmanız gereken daha çok çalışmaktır.
Daha çok Fransızca çalışmalısın.
Daha fazla çalışmalıydın.
Daha çok çalışmanız gerekli.
Daha çok Japonca çalışmalısın.
Tom daha çok çalışmaya karar verdi.
Tom eskisinden daha çok çalışıyor.
Daha çok pratik yapmalıydın.
Tom çalışkan bir öğrenci değildir.
Sanırım daha çok çalışmalıydım.
Eskisinden çok daha fazla çalışıyor.
Tom'un daha çok çalışması gerektiğini düşünüyorum.
Tom Mary'yi daha çok çalışması için teşvik etti.
Bence senin daha sıkı çalışman gerekli.
Tom'un ebeveynleri onun daha çok çalışmasını istedi.
Daha çok çalışmak için karar verdim.
Sanırım biraz daha çalışmalısın.
Yetenekli ve gayretli bir kurmay subayı olduğunu kanıtladı.
Daha sıkı çalışmış olmayı dileyeceksin.
Çalışkan bir işçi olmasına rağmen fakir kaldı.
Kayıp zamanı telafi etmek için daha sıkı çalışmalısın.
Eğer üniversiteye gitmek istiyorsan, daha çok İngilizce çalış.
Okulda daha çok çalışmadığıma pişmanım.
Daha çok Fransızca çalışmadığıma pişman olmaya başlıyorum.
Daha çok çalışman gerektiğini sana söylemedim mi?
Bir üniversite öğrencisi olduğundan, daha fazla çalışmalısın.