Examples of using "Fahrkarten" in a sentence and their turkish translations:
Üç biletim var.
Tom'un Boston'a iki bilete ihtiyacı var.
Biletler kaça mal oldu?
Boston'a ikinci sınıf iki bilet, lütfen.
Tom üç bilet aldı.
Biletlerin var mı?
Ben biletleri alırken valizime göz kulak ol.
Lisa, ben tren biletlerimizi alırken, benim valize göz kulak ol.
Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti, lütfen.
Önce bankaya gideceğim ve sonra bilet alacağım.
Tom'un biletleri almayı unutmadığından emin olmam gerekiyor.
San Diego'ya iki bilet, lütfen.
Yabancı bir ülkede pasaportunu kaybetmek valizini kaybetmekten veya cüzdanını çaldırmaktan daha kötüdür.