Examples of using "Begonnen" in a sentence and their turkish translations:
Çalışmalar başlamıştı
Cadı avı başladı.
1812 Savaşı başlamıştı.
Macera daha yeni başlıyor.
O zaman serüven nasıl başlamış.
Kar rahatlatmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladı.
Konser çoktan başladı.
Gece henüz başladı.
Hastalık aniden başladı.
Yine kar yağmaya başladı.
Dolayısıyla çalışmaya başladık.
Ben de sensörlerimi test ettim,
Onlar bizden daha erken başlamış.
O, yeni bir kitap üzerinde başladı.
Karlar erimeye başladı.
O başladı.
Tom iş aramaya başladı.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.
Gazeteleri geri dönüştürmeye başladık.
Tom yeni bir hayata başladı.
Yeni bir diyete başladım.
Anormal akıntılar ne zaman başlamıştı?
Evet, bu zaten başladı.
Neredeyse her şeye başlamak bitirmekten daha kolaydır.
Bir kitap yazmaya başladım.
Başladığımı bitirmek istiyorum.
Başladığımı bitireceğim.
Nisan ayında çalışmaya başladık.
O bir iş aramaya başladı.
Geri sayım başladı.
Tom başladığı şeyi bitirsin.
Dünya dışı medeniyetlerin yaz aylarında başlamış olması gerekirdi.
artık Kanal D günleri başladı
Yağmur mevsimi başladı.
Tom yeni bir kitap yazmaya başladı.
Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.
Biz zaten başladık.
O kitabı zaten okumaya başladım.
Tom iş aramaya başladı.
Tom başladığı şeyi bitirmeli.
Bu işi dört yıl önce yapmaya başladım.
İlkbahar bitti ve yaz geldi.
Perde kalktı ve performans başlamıştı.
Fransızca okumaya başladığında kaç yaşındaydın?
işte cevaplanamayan sorular sinsilesi burada başladı
Birkaç hafta önce Fransızca okumaya başladım.
Sovyet birlikleri Afganistan'dan çekilmeye başladı.
Stada vardığımızda maç çoktan başlamıştı.
Hızlıca kıyıya çıkmalıyım. Macera daha yeni başlıyor.
işte o bir grup insanın başlattığı grev
Yaz henüz başladı.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
"Bitirdin mi?" "Tam tersine, henüz başlamadım bile."
İlk puanınızı aldığınızda oyun henüz başlamıştı.
Türk Tarih Kurumu sayesinde ise biz artık tarihimizi öğrenmeye başladık
Bazı başladığı projeleri bitiremedi bile
Bahar geldi.
O zaten başladı.
- Esperanto öğrenmeye başladın.
- Esperanto öğrenmeye başladınız.
İş çoktan başladı.
Daha az önce başladım.
Yılbaşı için geri sayım başladı. Belki biraz daha temizlik yapmalıyız.
Tom çoktan başladı.
Biz evi iki ay önce inşa etmeye başladık ve bir yıl içinde bitireceğiz.
İyi bir başlangıç, işin yarısıdır.
Film saat 2'de başladı.
"Hazır mısın?" "Tam tersine, ben henüz başlamadım bile."
Ne zaman Almanca öğrenmeye başladın?
Yağmur yağmaya başladı.