Examples of using "Auseinanderhalten" in a sentence and their turkish translations:
Ben onları ayırt edemem.
İkizler birbirinden ayırt edilemez.
Onları sadece bir uzman ayırt edebilir.
Ben ikizleri ayırt edemedim.
- A'dan B'den çakmaz.
- Elifi görse mertek sanır.
Çoğu insan ikiz Jacksonları birbirinden ayıramadı.
Onu kardeşinden ayıramıyorum.
Onlar çok benzer gözüküyor. Kimin kim olduğunu bilmiyorum.
İkiz kızlar o kadar çok benzerler ki birini diğerinden ayıramıyorum.
İkisini birbirinden ayırt edemiyorum.
Jane'e onun ikiz kız kardeşinden bahseder misin?
Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
İnsanlar bizi ayırt edemez.