Examples of using "Sérieuse" in a sentence and their turkish translations:
- Ciddi ol.
- Ciddi olun.
Durum ciddileşiyor.
O çalışkan bir öğrenci.
O ciddi bir insandır.
Ciddi davranmıyordum.
Bu ciddi bir hastalık.
Yüzü yeniden ciddi bir hâle büründü.
Evlenmek ciddi bir konudur.
- Aslında ciddi misiniz?
- Aslında ciddi misin?
O çok samimi bir kişi.
İnternet ciddi bir iştir.
Sanat ciddi bir şeydir.
Bu çok ciddi bir sorun.
O ciddi bir ilişki ister.
Ben ciddi bir kişiyim.
Ciddi bir konuşmaya girdik.
Blöf yapmıyorum.
Onun ciddi bir kız arkadaşı var.
Ama yaşamak ciddiyet ister.
Ona ciddi bir teklif yapacağım.
Burada ciddi bir tartışma yapmaya çalışıyoruz.
"Ciddi misin?" "Ben kesinlikle ciddiyim."
Çok ciddiyim.
Ciddi değildim.
Hiç ciddi bir hastalığa yakalandın mı?
Çok ciddisin.
Bence bu ciddi ve güvenilir bir kişi.
Lütfen ciddi ol.
Atom bombası insanlığı ciddi olarak tehdit ediyor.
O bana ciddi ve güvenilir bir kişi gibi görünüyor.
Verimsiz bir pirinç hasadı başımızı belaya sokacaktır.
O bana ciddi ve güvenilir biri gibi geliyor.
Ciddi değildin, değil mi?
- Ciddi olmadığını umuyorum.
- Ciddi değilsindir umarım.
Ciddi olduğunu sanmıştım.
Ciddi olamazsın.
- Ciddi misin?
- Ciddi misin sen?
Aslında biraz ciddiydim.
- Bana ciddi olmadığını söyle.
- Bana ciddi olmadığınızı söyleyin!
Ciddi olmadığını biliyorum.
Benimle alay etme. Ciddiyim.
Kızım bir oğlanla düzenli olarak çıkıyor.
Senin ciddi olduğunu fark etmedim.
Ciddi olup olmadığını söyleyemem.
Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
- Gerçekten bunu mu demek istiyorsunuz?
- Gerçekten onu mu demek istiyorsun?
- Ciddi misin?
- Ciddi misiniz?
- Ciddi olduğunu düşünmeye başlıyorum.
- Ciddi olduğunuzu düşünmeye başlıyorum.