Examples of using "Dette" in a sentence and their turkish translations:
Borç üstüne borç yapıyorsunuz.
devasa borç,
Ben sana borçluyum.
Ona borcum var.
- Ulusal borç büyüyor.
- Ulusal borç artıyor.
Borcumu ödemek zorundayım.
- Ödeyecek bir borcum var.
- Borcum var.
Bana çok şey borçlusun.
Onu satıp borcumu ödedim.
Onun borcu 100 dolara geldi.
Bu borçtan kurtulmak zorunda.
Borcum ne kadar?
Borçtan sorumlusun.
O, borcun ödenmesini talep etti.
Onun borcu yüz dolara ulaştı.
Bu ödemek istediğim bir borç.
Topluma olan borcumu ödedim.
Onun borçları 100,000 yene ulaştı.
Tom topluma olan borcunu ödedi.
Bizim toplam borcumuz on bin dolar tutuyor.
O borcu taksitle ödedi.
borç tahsilatı çalışmalarına öncülük etmesi için işe aldım.
O, borcunu ödemedi ve gözden kayboldu.
Borcumuz ödeyebileceğimizden daha fazla.
Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
Ulusal borç son on yılda üç katına çıkmıştır.
Amerika'nın dış borcu 500 milyar doları aştı.
Endişelenmek olmayan bir borcu ödemek gibidir.
Yapmanız gereken tek şey onun borcu ödemesini istemektir.
Bir ulusu ele geçirmek ve egemenlik altına almak için iki yol var. Birisi kılıçla. Diğeri borçla.