Examples of using "Désespéré" in a sentence and their turkish translations:
Tom umutsuz görünüyor.
Onun hepsi çok umutsuz.
Kimse o kadar çaresiz değildir.
- Umutsuzdum.
- Ben çaresizdim.
O kadar mutsuz görünüyor muyum?
Sen, bir umutsuz vaka değilsin.
İntihar umutsuz bir eylemdir.
Ben çaresizim.
O kendini çaresiz hissetmeye başlıyor.
O umutsuzdur.
Savaş durumu umutsuzdu.
Tom gerçekten umutsuz olduğunu söyledi.
Umutsuz değilim.
Gerçekten çaresizsin.
- Sen umutsuzsun.
- Tuysem.
Kendimi umutsuz hissetmeye başlıyorum.
Henüz o kadar mutsuz değilim.
Biraz umutsuz görünüyorsun.