Examples of using "Virus" in a sentence and their turkish translations:
Virüs sağlıklı bir insanı kolayca enfekte edebilir.
Tom'un bilgisayarına bir virüs bulaştı.
Muhtemelen bir virüs.
Virüs değil.
Komşudan komşuya virüs gibi yayılıyorlar.
"Virüs Çin'de ortaya çıktı,
COVID-19 ya da "2019 koronavirüs hastalığı" adını verdiler.
Dolaşımda garip bir virüs olduğunu duydum.
Bir virüs kapmaktan korkmuyor musunuz?
"Tom'un sorunu ne?" "Onun bilgisayarına virüs bulaşmış."
Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.
Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.