Examples of using "Saan" in a sentence and their turkish translations:
Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.
- İstediklerimi elde ettim.
- Ben istediğimi alırım.
Bir iş daha alacağım.
Ben onu dinlemek için alacağım.
Biraz sürtünme sağlayacak.
İyi dostlarımdan güç alırım.
Kısa sürede sana yetişirim.
Pasaport almam için en iyi yol nedir?
Kışın sık sık üşütürüm.
En kötü ihtimalle, ortalama bir puan alacağım.
404 hatası alıyorum.
Kolay etkilenirim.
- Seninle nasıl temas kurabilirim?
- Seninle nasıl bağlantı kurabilirim?
Klimayı nasıl kısabilirim?
O işi alabileceğimi umuyorum.
Paltomu giyinceye kadar bekle.
- Bir günde iki yüz e-postadan daha fazlasını alıyorum.
- Günde iki yüzden fazla e-posta alıyorum.
Bir kız bana nasıl aşık edebilirim?
Ne kadar çok alırsam o kadar çok isterim.
Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.
Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.
Annem sinemaya gitmeme izin verdi.
Bu öğrencileri düşündüğümde başım ağrıyor.
Ne zaman ödeme alırım?
Bulduğum her fırsatta suşi yerim.
Sana şehri gezdirmekten zevk alacağım.
Bu ışığı nasıl kapatabilirim?
Eğer başarısız olmazsam, Yeni Yıldan önce ehliyetimi alacağım.
- Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- Bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya can atıyorum.
Sana tekrar sarılmak için sabırsızlanıyorum.
Yardım beklemiyorum.
Seni tekrar gördüğüme memnun oldum.
Bay Lee'nin çocuklarına oda ve yiyecek karşılığında İngilizce öğretiyorum.
Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Süt karnımı ağrıtıyor.
Son zamanlarda ne kadar çok uyursam uyuyayım gerçekten yeterince uyumuş gibi görünemiyorum.