Translation of "Panee" in Turkish

Tom panee oman oluensa.

Tom kendi birasını mayalar.

Tom panee kotona omat oluensa.

Tom evde kendi birasını yapar.

Tom panee itsensä aina etusijalle.

Tom her zaman kendine öncelik tanır.

Tavallisesti Tom panee makkarasämpylöihinsä sinappia ja ketsuppia.

Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.

- Mitä kuuluu?
- Miten menee?
- Kuis panee?
- Kuis hurisee?

- Ne var?
- Naber?

Luulen sen huomaavan nuo pienet äänet, valot, televisiot ikkunasta ja panee ne merkille.

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.