Examples of using "Oman" in a sentence and their turkish translations:
Görevini yaptın.
Kendimize ait bir ev istiyoruz.
O, kendi teorisini geliştirdi.
Sen işini yaptın.
Tom kendi birasını mayalar.
Tom kendi ölümünü önceden haber verdi.
Mary kendi gelinliğini yaptı.
Kendi restoranımı açmak istiyorum.
Tom'un kendi şirketi var.
Tom kendi evini inşa etti.
Kendi vücudunuzun uzmanı olmakla alakalı.
Mary kendi annesini mahkemeye verdi.
Tom kendi lokantasını açmak istiyor.
Tom kendi ekmeğini ekmek makinesi ile pişirir.
O, her zaman kendi bildiğini okumak ister.
- Kendine bilgisayar toplayacak.
- Bilgisayarını kendi toplayacak.
Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.
Bakan kendi ifadesiyle çelişti.
Çocuklar kendi kaderlerine bırakıldılar.
Bu şirket kendi başarısının kurbanıdır.
Ben katkıda bulundum.
Tom boğulan çocuğu kurtarmak için hayatını riske attı.
Mary kendi en kötü düşmanıdır.
Tom her zaman kendi bildiğini okumak ister.
Hiçbir şey ona oğlunun büyüdüğünü görmekten daha büyük bir zevk vermedi.
Bu zaman alacak.