Examples of using "Omalla" in a sentence and their turkish translations:
O, onu kendi tarzıyla yaptı.
Tom masasında bir sandviç yedi.
Anne tavşan kendi vücudu ile yavrularını sıcak tutar.
Öğretmenler çoğunlukla kendi paralarıyla okul malzemeleri alırlar.
Hiç kimse kendi ülkesinde bir peygamber değildir.
O ölüyorken kendi kanıyla katilin adını yazmaya çalıştı.
Tom sol eliyle Mary'nin sağ elini yakaladı.
birçok pars, meseleleri kendileri çözmek isteyen öfkeli çeteler tarafından öldürülüyor.
Tom'a almayı teklif ettim fakat o kendisi gelmek istedi.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler.
Şeridinde kal.
Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.