Examples of using "Paikallaan" in a sentence and their turkish translations:
Tom koltuğunda.
Tom kıpırdamadı.
Hâlâ gözleri kapalı duruyordu.
Tom masasında bir sandviç yedi.
Büyükbaba ateşin yanındaki her zamanki yerine oturdu.
Her şey akıp gidiyor, hiçbir şey ayakta kalmıyor henüz.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
Tom Mary'den kendisi geri dönünceye kadar olduğu yerde kalmasını istedi.
Tom bir an için sessiz oturamaz.