Examples of using "Lähdössä" in a sentence and their turkish translations:
Onlar ayrılmak üzereler.
Şehri terk ediyorum.
Yola koyulmak üzereyiz.
O gitmek üzere.
Boston'dan ayrılıyorum.
Şimdi gidiyor muyuz?
O, ayrılmak üzereydi.
Kaçınız gidiyor?
Ben gitmiyorum, geliyorum!
"Ben gitmiyorum, geliyorum."
Zaten gidiyor musun?
Önümüzdeki hafta New York'a gidiyorum.
Ben de tam çıkıyordum.
Tam ben giderken o geri geldi.
Yarın öğleden sonra gidiyorum.
Telefon çaldığında evi terk etmek üzereydim.
Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.
Yarın sabah Boston'u terk ediyoruz.
- Gideceğim.
- Gidiyorum.
Yarın gidiyorum.
Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.