Examples of using "Kävivät" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir yürüyüşe çıktı.
Dün sinemaya gittiler.
Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.
Dün gece sinemaya gittiler.
Bu yaz bir sürü genç insan Hawaii'ye gitti.
Nisanda aydınlık soğuk bir gündü ve saat on üçü vuruyordu.
Onlar pazartesi günü genellikle alışveriş merkezine gitti.
Arkadaşlarım bensiz sinemaya gitti.