Examples of using "Sille" in a sentence and their turkish translations:
Doktoru ara.
Cesareti ile zaman kazandı.
- Bu birine mantıksal safsata verir.
- Buna kargalar bile güler.
Buna yardım edemeyiz.
Ona biraz zaman verin.
Sık sık o nehre balık tutmaya giderim.
O ona yeni bir isim verdi.
Bunu bir kez daha deneyeceğim.
Tüm o paraya ne oldu?
buna ne kadar bağışıklığımızın olduğu.
- Onu ona verin.
- Bunu ona ver.
Ona ihtiyacım yok.
Belki onun hakkında bir şey yapmalıyız.
"Kötü" kelimesi o hissi anlatmaya yetmez.
Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.
o ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.
- Ben sadece yardım edemem.
- Elimde değil ki.
- Elimden bir şey gelmiyor.
Tom onu saklayacak iyi bir yer düşünemedi.
Elinde değil, Tom'un yapısı bu.
Ben biliyorum ama ona yardımcı olamam.
Bunu toplantıya kadar yapamayacağıma dair zayıf bir ihtimal var.
O gerekli değil.
Onlar o uçağa ne olduğunu buldular mı?
Yapılacak bir şey yok.
Bunu yapmak istememenin gerçek nedeni nedir?
Tom'un yaptığı her şey için nedenleri var gibi görünüyor.
O bütün dikkatini ona veriyor.
Ona ihtiyacım yok.
Kahretsin, ben sadece yeni bir halı aldım ve kedi zaten onun üstüne kustu.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
Kendimi esnemekten alamadım.
O gereksiz.
Sen ona ne vermek istiyorsun?
Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.
Baş hemşire ile konuşmak istiyorum.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
Tom'un sana verdiği silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.
Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.