Examples of using "Vaatteet" in a sentence and their turkish translations:
Değiştireceğim.
Tom'un giysilerinin modası geçmiş.
Islak giysiler tene yapışır.
Tom elbise giyiyor.
Çamaşırları çamaşır makinesinden çıkardın mı?
Bu elbiseler onun için çok küçük.
Elbiseleriyle suya atladı.
Sen giyindin mi?
Eve gitmek ve giysileri değiştirmek zorunda kaldım.
Tom giyindi.
Bir dakika öteye bak! Ben çabucak elbiselerimi değiştireceğim.
Mary ve Alice sık sık aynı şeyi giyiyor.
Eve yağlı elbiselerle çok yorgun olarak geldim.
Bu elbiseler kirli ve yıkanmaya ihtiyacı var.
O bize elbiseler verir.
Giysilerimi yıkamam gerekiyor.
Yarın randevumda ne giymem gerektiğini düşünüyorsun?
Kendi giysilerini yaparsan, bu sana para kazandırır.