Examples of using "”no" in a sentence and their turkish translations:
- Im...
- Şey...
Pekâlâ...
Hımm.
- Konuş!
- Söyle!
Evet, işte.
Hadi, bana söyle.
Peki, sen ne öneriyorsun?
- Yapma ya.
- Hadi canım.
Evet neden olmasın !
- Bunda abartacak ne var?
- Bu kadar önemli olan ne?
Peki siz ne düşünüyorsunuz?
Tanrım!
- Şimdi, dinle!
- Dinle, şimdi!
Şimdi dinle!
- Çok güzel, değil mi?
- Süper olay.
- Peki, beni ikna ettin.
- Peki, beni ikna ettiniz.
- Peki onu yapalım.
- Öyleyse yapalım.
Peki, bu çok yardımcı olur.
Şimdi, kibar ol.
Peki şimdi ne olacak?
Peki, başlamamız gerekiyor mu?
Eh, ben çiftlikte çalışmayı sevdim.
İşte buna bir başarı denir.
Peki, kutunun içinde ne var?
Peki, ben sinemaya gidiyorum.
Peki o neye benziyordu?
Eğitim seviyesi de yükseldi. Şimdi...
Şimdi onu mahvettin.
Büyük gün ne zaman?
- Ne yaptın o zaman?
- Sonra ne yaptın?
- Onun hakkında hızlı ol.
- Bu konuda çabuk olun.
Gerçekten kötü haber.
Peki, bu fikri beğendim.
Artık bu ciddi.
Peki, o bir denemeye değer.
Neden olmasın?
Öyleyse senin sorunun ne?
Peki.
Peki, nerede başlarım?
Neyse.
Vay canına!
Eh, beni gördüğüne memnun olmadın mı?
Peki, büyük kentte hayat nasıldır?
- Öyleyse sorun ne?
- O zaman sorun ne?
Evet, acelemiz yok.
Kim takar!
Ben Haruhi Suzumiya'nın melankoli'sini okumak istemiyorum.
Pekala, Tom'u güçlükle suçlayabilirsin, değil mi?
- "Dünkü futbol maçını izledin mi" "Tabii ki izledim!
- "Dünkü futbol maçını seyrettin mi?" "Tabiî ki seyrettim!"
- "Dünkü futbol maçını seyrettin mi?" "Tabiî ki!"
"Tamam, pekala", Willie nihayet kabul etti.
Kesinlikle!
İşte başlıyoruz. Bunun kötü bir karar olmamasını umalım.
Haydi, benimle oyna, çok sıkıldım!
Sonra nereye gittin?
- Tabii ki!
- Besbelli ki!
Pekala, en önemli sözleri hatırlamak için emin olun.
- İlerleyin ve Tom'a sorun.
- Devam et ve Tom'a sor.
Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.
"Kız arkadaşın yok mu?" "Hayır" "Peki ya erkek arkadaşın?"
Şey, bu karışık.
Testin nasıl gitti?
Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.
- Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
- Niçin cümleler?...sorabilirsiniz.Pekala, çünkü cümleler daha ilginç.
"Seninle konuşmam gerek. Acil" "Anlat bana, Dinliyorum."
O şaşırtıcı değil.
Neden olmasın?
Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?
Evet, ayrıldığımızda kötü hissettim ama hiç uykum kaçmadı.
Sorun nedir?!
Bu benim hatam mı?
- Öyleyse, ne fark eder ki?
- Öyleyse, ne anlamı var ki?
İşe girişelim.
"Ben şimdi Fransızca 1'den 100'e kadar sayabilirim." "Vay bu harika. Peki 100'den 1 kadar geriye doğru saymaya ne dersin?" "Hayır, o benim için hala imkansız."
- Bu benim suçum mu?
- Bu benim hatam mı?
- Mümkün değil!
- Asla!
Ben bir eşcinselsem ne olmuş? Bu bir suç mu?