Examples of using "Vacuum" in a sentence and their turkish translations:
Daha sonra temizleyemez misin?
Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar.
Kedi elektrik süpürgesinden nefret eder.
Bu elektrikli süpürge, gürültülüdür.
- Bu elektrikli süpürge ağırdır.
- Bu elektrikli süpürge ağır.
Elektrikli süpürgeyi kullanabilir miyim?
Onlar yeni bir elektrikli süpürge aldılar.
Elektrikli süpürge kaç yaşında?
Mac benim süpürgeyi taşımama yardımcı oldu.
Evi temizleme sırası sende.
Bu elektrikli süpürgeyi bedava aldım.
Bu deney için onların tam bir vakuma ihtiyacı var.
Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.
Tom elektrikli süpürgeyi dolaba koydu.
Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır.
Tom elektrikli süpürgenin fişini taktı ve odayı temizlemeye başladı.
Tüplü televizyonlar modası geçmiş olarak görülüyor.
Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.
Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
Bayezid, Avrupa'daki konumunu güçlendirmek için Kosova Savaşı sonrasında oluşan
küçük paralı asker birliği ile birilikte saldırı için kullanıyor.
Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.