Examples of using "Trench" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir yağmurluk giyiyor.
Benim bir trençkotum yok.
Siper savaşı 1914-1918 savaşını simgeler.
Oyuk ne kadar derin olursa çapa da o kadar kuvvetli olur.
Tamam, kayaklar için oyuğu kazdım.
Hem Tom hem de Mary yağmurluk giyiyorlardı.
Tom her zaman güneş gözlüğü ve bir trençkot giyer.
ve Rusya yakınlarındaki okyanus hendeklerinin dibinde bulundular.
Tom bir trençkot giyiyordu.
Ölü Adam Çapası, cesur bir seçim. Öncelikle bir oyuk kazacağız.
Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.
Okyanusun en derin kısmı Challenger Deep olarak adlandırılır ve Mariana Çukurunun güney ucunda batı Pasifik Okyanusu'nun altında yer alır.