Translation of "Strangled" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Strangled" in a sentence and their turkish translations:

I strangled one.

Birini boğarak öldürdüm.

Tom was strangled.

- Tom boğularak öldürüldü.
- Tom'un boğazı sıkılarak öldürüldü.

Sami was strangled.

Sami boğuldu.

She strangled a cat.

O bir kediyi boğarak öldürdü.

Tom has been strangled.

Tom'un boğazı sıkılarak öldürüldü.

- We know that Tom was strangled.
- We know Tom was strangled.

Biz Tom'un boğularak öldürüldüğünü biliyoruz.

Fadil was beaten then strangled.

Fadil dövüldü ve sonrasında boğularak öldürüldü.

Detectives said Tom strangled his girlfriend.

Dedektifler Tom'un, kız arkadaşını boğarak öldürdüğünü söylediler.

Tom was strangled in his sleep.

Tom uykusunda boğuldu.

Tom strangled Mary with a rope.

Tom bir iple Mary'yi boğdu.

Tom was found strangled in his apartment.

Tom evinde öldürülmüş olarak bulundu.

Dan strangled Linda with a pillow case.

Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu.

The postmortem showed that she had been strangled.

Otopsi onun boğarak öldürüldüğünü gösterdi.

They say that Tom strangled Mary to death.

Onlar Tom'un Mary'yi öldüresiye boğduğunu söylüyor.

Sami strangled Layla with one of her scarfs.

Sami, Leyla'yı eşarplarından biri ile boğdu.

She had been strangled, she had been beaten to death

Boğazı sıkılmış ve ölene kadar dövülmüştü,

Sami put a cord around Layla's neck and strangled her to death.

Sami, Leyla'nın boynuna bir kordon doladı ve onu ölümüne boğdu.