Examples of using "Showing" in a sentence and their turkish translations:
Çaprazlık gösteriyordu
Hava atmayı bırak.
gösterdiğinden gerçekten emin oluyoruz.
Yine hava atıyorsun.
Tom hava atıyor muydu?
Tom hava atıyor.
Önyargılarınız gösteriyor.
Ben sadece gösteri yapıyorum.
Ona Kabiliye'yi gösteriyoruz.
Tom gösteriş yapıyor olmalı.
Şu an hangi filmler gösteriliyor?
Tom yarasını gösteriyor.
Ben dişlerimi gösteriyorum.
Tom kendini gösteriş yapmaktan alamadı.
Hava atmayı keser misin?
Tom bize kenti gösteriyor.
Bu lastik yıpranıyor.
son sayımda yedi buçuk milyar.
kuzey kutbunu gösteriyor böyle
K -9 film gösterimde.
Neden bunu bana gösteriyorsun?
İkinci gösteri yakında başlayacak.
Bazen duyguları göstermemek elimde değil.
Habersiz geldiğim için özür dilerim.
Bana yolu gösterdiğiniz için teşekkürler.
Tom gösteriş yapıyor, değil mi?
Sami Leyla'ya ipleri göstermeye başladı.
önümüzde hikâyelerin, mitolojik hikâyelerin
Avrupalı seyyahlar tarafından Endonezya'da çekilen
Burada çeşitli önemli besinler için tavsiye edilen
Bunu size gösteriyorum çünkü, bu güzelliktir.
Geçen hafta beni gezdirdiğin için teşekkürler.
Mary şiddetli depresyon belirtileri gösteriyor.
Bana yolu gösterdiğin için sana teşekkür ederim.
Tom hiç görünmeyecek.
Tom duygularını göstermekten korkuyor.
Bana Boston'u gezdirdiğin için teşekkür ederim.
Sana şehri gezdirmekten zevk alacağım.
Hayatın yüzde sekseni gösteriliyor.
Klasiklere ilgi gösteriyorum.
Onlar bugün iyi bir film gösteriyor olacaklar.
İnsanlar saat 02.30'da gelmeye başladı.
Hayalet daha sık görünmeye başladı.
"Süperman" bu ay sinemada oynuyor.
Oldukça zenginler, öyküsel bir karakteri göstermekteler,
Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.
Tom'a şehri gösterir misin?
Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.
Şimdi gösteriş yapma zamanı değil.
bir de ortaya çıkan paramiliter polisler hakkında konuşmamız çılgınca.
Film yarından itibaren gösteriliyor olacak.
Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
Bunu nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.
Yeni görev listeleri duvarda gösteriliyor.
Başkan zihinsel hastalık belirtileri gösteriyor.
- Tek yaptığı kızların önünde hava atmak.
- O sadece kızların önünde gösteriş yapıyor.
Film bu sinemada gösteriliyor olacak.
Sivil kargaşa hiçbir yatışma işareti göstermiyor.
Bunu nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için sana teşekkür ederim.
Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.
Benim veri yazma yazılımım bir hata mesajı gösteriyor.
Bana bunu nasıl yapacağımı gösterir misiniz?
- Tom, Mary'ye gider tıkanıklığını nasıl açacağını gösteriyordu.
- Tom, Mary'ye tıkanan lavabonun nasıl açılacağını gösteriyordu.
Ümit ettiğimiz şey, size bu metodu göstererek
Şimdi hangi filmler oynuyor?
Bu gece gelen herhangi biri hakkında endişe etmek zorunda olduğumuzu sanmıyorum.
O hâlde, onun genç olduğunu ama anlamaya başladığını gösteriyor.
İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
Gerçek duygularını göstermek Japonya'da bir erdem olarak düşünülmemektedir.
İki saat içinde bu filmin başka bir gösterisi olacak.
Parkta kaykaylarında hava atan gençler vardı.
Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?
- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.
Pil gösterge ışığı pilin şarj edilmediğini gösteriyor.
Tom'un sana onun nasıl yapılacağını göstermeyi düşüneceğini sanmıyorum.
Araştırmam bunun felçten iyileşmeye de uygulanabileceğini gösteriyor.
ayrıca şirketin tüm elemanlarıyla yapılan toplantılar için de güzel.
Bilet göstermeden kapıdan geçen bir bayan gördüm.
Kitabı iade ettim, ancak hala hesabımda gözüküyor.
Tom Mary'nin söylemek zorunda olduğu şeyi herhangi bir heyecan göstermeden dinledi.
Tom işe geç geldiği için patronu tarafından azarlandı.
Bir bayanın biletini göstermeden kapıdan girdiğini gördüm.
Bazen duygularıma hakim olamıyorum.
Gösteriyorlardı, şu şudur, şu budur, arkadaşlarıyla tartışıyorlardı.
Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek
Size gösterdikleri, şu an yeryüzünde neler olduğu.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor.
Herkes geç gelirse zamanında gelmenin ne anlamı var?
Tom'un toplantıya gelmediği hakkında haklıymışım gibi görünüyor.
Ortaya çıkan şirketlerin çoğu Orta Doğu ve Çin'den geliyor.
Bu harita bize, gökyüzünün bu bölgesinde
Tom işe geç gelmeyi sürdürürse işini kaybedecek.
Ödüllü film son 3 haftadır sinemada gösteriliyor.
"Tesla, elektrikli otomobiller için piyasayı açarak çok faydalı bir iş çıkardı ve insanlara onları sevebileceklerini gösterdi.
Onu bana gösterir misin?
Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.