Translation of "Shave" in Turkish

0.047 sec.

Examples of using "Shave" in a sentence and their turkish translations:

Tom doesn't shave.

Tom tıraş olmaz.

I'd like a shave.

- Bir tıraş istiyorum.
- Tıraş olmak istiyorum.

You need to shave.

- Tıraş olman gerekiyor.
- Tıraş olmalısın.

God shave the Queen!

Tanrı, Kraliçe'yi tıraş etsin!

I shave every morning.

- Her sabah tıraş olurum.
- Ben her sabah tıraş olurum.

I need to shave.

Tıraş olmam gerek.

I'm going to shave.

Tıraş olacağım.

Did you shave yesterday?

Dün tıraş oldun mu?

Shave off your unibrow.

Birleşik kaşını tıraş et.

You need a shave.

Bir tıraşa ihtiyacın var.

Tom doesn't shave yet.

Tom henüz tıraş olmuyor.

I don't shave yet.

Ben henüz tıraş olmuyorum.

That was a close shave.

Ucuz kurtulduk.

I cannot shave my beard.

- Ben sakalımı tıraş edemem.
- Ben sakal tıraşı olamam.

I shave almost every day.

Hemen hemen her gün tıraş olurum.

May I shave your sideburns?

Ben Favorilerinizi tıraş edebilir miyim?

Where did you shave them?

Onları nerede tıraş ettin?

She doesn't shave her legs.

O, bacaklarını tıraş etmez.

Do you shave your legs?

Bacaklarını tıraş eder misin?

Tomorrow, we shave for free.

Yarın, ücretsiz tıraş oluruz.

I don't shave my legs.

Bacaklarımı tıraş etmem.

I'm going to go shave.

Tıraş olmaya gideceğim.

Did you shave this morning?

Bu sabah tıraş oldun mu?

Do you shave every morning?

- Her sabah tıraş olur musun?
- Her sabah tıraş olur musunuz?

I got a smooth shave.

Pürüzsüz bir tıraş oldum.

I had a close shave.

Sinekkaydı tıraş oldum.

Racing cyclists shave their legs.

Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş ederler.

How often do you shave?

Ne kadar sıklıkla tıraş olursun?

Do you shave every day?

Her gün tıraş olur musun?

Did you shave your legs?

Bacaklarını tıraş ettin mi?

Maybe I'll shave my head.

Belki başımı tıraş edeceğim.

Go shave, you'll look better.

Git yıkan daha iyi görüneceksin.

Some men shave their legs.

Bazı erkekler bacaklarını tıraş ederler.

Most swimmers shave their bodies.

Çoğu yüzücüler vücutlarını tıraş ederler.

Tom doesn't shave very often.

- Tom yüzünü sık tıraş etmez.
- Tom sık tıraş olmaz.

Today, I'm going to shave.

Bugün tıraş olacağım.

Do you also want a shave?

Sen de tıraş olmak ister misin?

Some women don't shave their legs.

Bazı kadınlar bacaklarını tıraş etmezler.

I shave my beard every morning.

Ben her sabah sakalımı tıraş ederim.

Do you shave every thirty minutes?

Her otuz dakikada tıraş olur musun?

I think I'll shave my head.

Sanırım başımı tıraş edeceğim.

Dan didn't even shave his beard.

Dan sakalını bile tıraş etmedi.

I've got to shave before leaving.

Ben çıkmadan önce tıraş olmalıyım.

Professional cyclists usually shave their legs.

Profesyonel bisikletçiler genellikle bacaklarını tıraş ederler.

Most swimmers shave their body hair.

Çoğu yüzücüler vücut tüylerini tıraş ederler.

I have to shave every day.

Her gün tıraş olmak zorundayım.

I hope Tom remembered to shave.

Umarım Tom tıraş olmayı hatırlamıştır.

I got a shave and a haircut.

Ben tıraş oldum.

He knows how to shave his beard.

O, sakalını nasıl tıraş edeceğini biliyor.

How often do you shave your legs?

Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?

Why did you shave off your beard?

Neden sakalını tıraş ettin?

Sami wanted Layla to shave her legs.

Sami, Leyla'nın bacaklarını tıraş etmesini istedi.

Many women in the world shave their armpits.

Dünyadaki birçok kadın koltuk altlarını tıraş ederler.

Mary asked Tom to shave off his beard.

Mary Tom'un sakalını kesmesini istedi.

I don't shave as often as Tom does.

Ben Tom'un olduğu kadar sık ​​tıraş olmuyorum.

Tom's face feels rough because he needs to shave.

Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.

My mother asked me to shave off my beard.

Annem sakalımı tıraş etmemi istedi.

Even though many women shave their legs, Mary doesn't.

Birçok kadın bacaklarını tıraş etmesine rağmen, Mary tıraş etmez.

- Tom shaves every morning.
- Tom does shave every morning.

Tom her sabah tıraş olur.

I have to shave your chest for the electrocardiogram.

EKG için göğsünüzdeki kılları tıraş etmem gerekiyor.

If you shave your hair, it will grow back thicker.

- Saçını tıraş edersen, tekrar daha kalın uzayacaktır.
- Saçını kazırsan daha gür çıkar.

Would you like me to shave the back of your neck?

Enseni tıraş etmemi ister misin?

He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.

Sakalı var ve bu yüzden tıraş olmaya ihtiyaç duymaz.

I'll have a shower and shave, and I'll put on a suit.

Duş yapıp tıraş olacağım, sonra da takımımı giyeceğim.

Why is it that women usually shave their legs, but men don't?

Neden kadınlar genellikle bacaklarını tıraş ederler ama erkekler etmezler?

If this post gets a hundred likes, then I'll shave my head.

Bu yazı yüzlerce beğeni alırsa başımı tıraş edeceğim.

He uses an old-fashioned razor, with shaving cream, for a closer shave.

O, daha yakın bir için tıraş kremiyle eski moda jilet kullanır.

If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.

Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.

"I can shave without looking in a mirror!" "That's good, but do not stand over my Persian carpet. You're bloody!"

"Aynaya bakmadan tıraş olabilirim!" "Bu iyi ama İran halımın üzerinde dayanma. Kanlısın!"