Examples of using "Scares" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şey onu korkutmaz.
Hiçbir şey beni korkutmuyor.
O kolayca korkar.
Tom beni korkutuyor.
Matematik beni korkutuyor.
Bu beni korkutuyor.
Tom kolay korkutuyor.
Tom herkesi korkutuyor.
Hiçbir şey Tom'u korkutmuyor.
Hiçbir şey bizi korkutmaz.
Hiçbir şey onları korkutmaz.
Hiçbir şey onu korkutmaz.
O beni korkutuyor.
Sami beni korkutuyor.
Tom kolayca korkar.
Bu beni korkutan şey.
Tom hâlâ beni korkutur.
Bu sadece beni korkutuyor.
İnsanın doğası beni korkutur.
Bu gerçekten beni korkutuyor.
Seni en çok ne korkutur?
Hiçbir şey artık beni korkutmuyor.
İrlandalı karakterin beni korkutur.
Bu beni biraz korkutuyor.
Bu beni çok korkutur.
Beni gerçekten korkutan şey bu.
Onları korkutan bu mu?
Onları korkutan bu.
Onun söylediği beni korkutuyor.
O bizi ölümüne korkutur.
Onun beni korkuttuğunu düşünüyor musun?
Tom beni korkutuyor.
Gelecek beni çok korkutuyor.
Gelecek beni çok fazla korkutuyor.
Seni korkutan şey bu, değil mi?
Tom beni korkutuyor.
Bu dünyadaki tüm ihanetler beni korkutuyor.
Şartlar o kadar hızlı değişiyor ki bu beni korkutuyor.
Bundan arınmak lazım. İşte bu beni korkutuyor.
Son zamanlarda sıkça depremler yaşamamız beni korkutuyor.
Gerçekten beni korkutan tek şey seni kaybetme düşüncesidir.
Beni en çok korkutan şey seni kaybedebilme ihtimalimin olması.
çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.
İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.