Translation of "Radical" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Radical" in a sentence and their turkish translations:

Tom is radical.

Tom radikal.

Or that radical, dangerous hope

veya bir gün böceklerden korkan bir genç kızın

Tom is radical, isn't he?

Tom radikal, değil mi?

The changes won't be radical.

Değişiklikler radikal olmayacak.

It was a radical change.

O bir köklü değişiklikti.

Some Blacks seek more radical solutions.

Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.

Tom has some very radical ideas.

Tom çok radikal bazı fikirleri var.

I had to have a radical change.

Köklü bir değişikliğe ihtiyacım vardı.

His argument is more radical than yours.

Onun iddiası seninkinden daha radikal.

Tom was forced to make a radical decision.

Tom radikal bir karar vermeye zorlandı.

This kind of land stewardship is not a radical idea.

Bu tür bir toprak yönetimi köklü bir fikir değildir.

“Our enemy is a radical network of terrorists and everyone who supports them”

''Düşmanımız teröristlerin radikal ağları ve onları destekleyen bütün ülkeler ''

Greece is taking radical measures to prevent a collapse of its financial system.

Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.

radical wing of the OPEN FRONT seems to be allergic to the word “free trade”.

ÖAP'nin radikal kesimi "serbest ticaret" kavramına pek ılımlı değiller.

No, you are absolutely wrong. Tom is not radical but conservative. He just hates liberalism.

Hayır, kesinlikle hatalısın. Tom radikal değil muhafazakardır. Sadece liberalizmden nefret ediyor.

But on the other hand, the OPEN FRONT is an open battlefront between the radical wing

Ama öte yandan, ÖAP radikal kesim ve TABARE VAZQUEZ tarafından temsil edilen ılımlılar

If the opposition were to win, it would not entail a radical departure from current policies.

Muhalefet kazanmış olsaydı mevcut politikalardan keskin bir çıkış gerektirmezdi.

Care about the fact that Erdogan had spent some time in prison for being part of a radical

... takmadı ta ki erdoğan radikal bir grubun üyesi olduğu

Mary has always been left-leaning, but since she's got a seat in parliament for the Left Party, she has become a media star with her radical critique of capitalism.

Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, ​​radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.