Translation of "Pint" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Pint" in a sentence and their turkish translations:

A pint, please.

Bir bardak bira lütfen.

I'd like a pint.

Bir bira istiyorum.

Let's go for a pint.

Bir bira içmeye gidelim.

Milk is sold by the pint.

Süt yaklaşık yarım litrelik ölçüyle satılır.

Beer is sold by the pint.

Bira büyük bira bardağı ile satılır.

Give me a pint of Guinness.

Bana büyük boy bir Guinness birası verin.

I want a pint of beer.

Yarım litre bira istiyorum.

This beer mug holds one pint.

Bu bira kupası bir pint alıyor.

Let's go have a pint or two.

Bir ya da iki bardak bira içmeye gidelim.

Tom got Mary a pint of beer.

Tom Mary'ye bir bardak bira aldı.

Tom sold a pint of his blood for thirteen dollars.

Tom on üç dolara kanından yarım litre sattı.

Tom walked into the pub and ordered a pint of beer.

Tom birahaneye yürüdü ve bir bardak bira ısmarladı.

"I want a pint of beer." "It's eight in the morning, Tom!"

"Bir bardak bira istiyorum." Sabahın sekizi, Tom!"

A pint-sized near invisible ghoul that’s born angry and killing by the thousands.

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.