Examples of using "Pills" in a sentence and their turkish translations:
Haplarınızı alın.
Hapları yut.
- Şu ilaçları iç.
- Bu hapları al.
- Bu hapları yut.
Bana haplarımı getir.
- Bana uyku hapı lazım.
- Uyku hapına ihtiyacım var.
Benim haplarıma ihtiyacım var.
Leyla uyku hapları aldı.
Sami uyku hapları aldı.
Sami'nin her yerde hapları vardı.
Hapları yutmakta zorluk çekiyorum.
Tom bana bazı haplar verdi.
O doğum kontrol hapları alıyor.
Hapların var mı?
İlaçlarını aldın mı?
İlaçlarınızı aldınız mı?
Bu haplar ne için?
Bu haplara ne denir?
Dan beş uyku hapı aldı.
O hapları içmeyeceğim.
Dan dört uyku hapı içti.
Tom üç tane uyku hapı aldı.
Tom haplarını almak için durdu.
Fadıl haplarını alıyordu.
Tom haplarını almadı.
Ağrı kesicilerim nerede?
Sami bazı haplar aldı.
Sami hiç hap almadı.
işe reçeteli ağrı kesicilerle başlayıp
yıllardır yapmayı bildiğimiz şeyler içindi.
- Bu hapları içmen gerekiyor.
- Bu hapları içmelisin.
Oh hayır, haplarımı unuttum!
Bunlar ne tür haplar?
Tom hapları yutarken zorluk yaşadı.
Bu hapları yutmak zor.
Senin ilaçlarını alacağım.
Kaç tane hap aldın?
Bu kırmızı hapların ikisini al.
Hiç uyku hapları alıyor musunuz?
Tom alkol ve ağrı kesicileri kötüye kullandı.
İlacınızı alın.
Bu haplar acıyı hafifletecek.
Haplarını almayı unutma!
Bu hapların hiçbir yan etkisi yoktur.
Neden Tom bu hapları alıyor ?
Haplarını mı alıyorsun?
Sami her gün haplarına ihtiyaç duyar.
Bir gün için hap almayı unutursanız, ertesi gün iki hap alın.
Haplar yutulur, çiğnenmez.
Büyükannem yine ilaçlarını almayı unutmuş.
Tom, Mary'ye bir şişe hap verdi.
- Kaç tane hap kaldı?
- Kaç tane kalan hapın var?
Doktorumdan ağrı hapları alırım.
Tom aşırı dozda uyku hapları aldı.
Bu büyük hapları yutmakta zorluk çekiyorum.
Tom hapları tuvalete attı.
Neden bütün bu hapları yuttun?
Sami Leyla'nın çantasında uyku hapları buldu.
Sami'nin her zaman kolayca ulaşabileceği hapları vardı.
Eğer bu hapları alırsan kendini daha iyi hissedersin.
Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
Diyet hapları, onların dedikleri kadar sağlıklı mı?
Bu haplardan kaç tanesini aldın?
Bana verdiğin o hapları almadım.
Tom aşırı dozda uyku haplarından öldü.
Maria kendini uyku haplarıyla öldürmeye çalıştı.
Tom acıyı hafifletmek için birkaç hap aldı.
bu arada uyku hapı kullanmıyoruz.
İlaç aldığım için ağrı geçti.
Dişçi, diş ağrım için bana bazı haplar verdi.
Her altı saatte iki hap almalıyım.
Başım ağrıyor. Hiç baş ağrısı hapın var mı?
Tom depresyondayken kendini içkiye verip ilaç manyağı olmuştu.
Böylece onları hap, soluk cihazı ve merhem kullanarak uygulamak mümkündür.
Hatta kendimi delirmiş gibi hissettim.
Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu.
İçtiğim haptan dolayı, ağrım geçti.
Hapları yutmalısın, onları ağzında çiğnememelisin.
Hemşire Tom'a bazı ilaçlar verdi ve o onları aldı.
Tom cebinden bir hap şişesi çıkardı.
Doktor onun hapları yiyecekle almasını öneriyor.
Neden bu hapların hep yan etkileri olmak zorunda?
Sami zehirli hapları ezip onları meyve suyunda eritti.
Reçeteli ağrı kesiciler almaya ne zaman başladı bilmiyorum ama yapmış
bir izleme programı oluşturabilirsek çok iyi olacağını düşünüyorum.
Tom cebinden pembe bir hap şişesi çıkardı.
Sami düzinelerce hap ve bir şişe tekila yuttu.
bağımlılık tehlikesi yarattığı konusunda çok iyi eğitilmesi gerekiyor.
Hasta yeni ilaçlar almasına rağmen daha iyi hissetmiyor.
Soğuk algınlığı tedavisi için yatmadan önce üç tane hap aldım.
Hastanede haplar almama rağmen onları düzgün şekilde kullanmadım.
Sami aldığı aşırı dozda uyku hapından öldü.
Daha sonra, lisede, kimyayı vitamin haplarını aldığım şekilde alacaktım.
Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?
İki kez iki hap almama rağmen, baş ağrım hâlâ geçmedi.
İki kez bir çift hap almış olmama rağmen baş ağrım geçmedi.
Tom birkaç ilacı ilaç şişesinden döktü ve onları ağzına attı.