Examples of using "Passionate" in a sentence and their turkish translations:
- Tom tutkulu.
- Tom tutkuluydu.
Tutkulu ol!
Tom tutkuluydu.
Tom tutkulu.
ve küresel pazarda
Ne hakkında tutkulusun?
Zeki ve hırslıdır.
Tom tutkulu, değil mi?
Onlar tutkulu e-postaları değiştirdi.
Ben işim hakkında hırslıyım.
Teknoloji hakkında tutkuluyum.
Biz kitaplar hakkında tutkuluyuz.
Biz mekanik hakkında tutkuluyuz.
Tom tutkulu bir öğretmendir.
Okuma hakkında tutkuluyum.
Buna oldukça bağlı.
O çok zeki ve hırslı.
Tom çok tutkulu, değil mi?
Tom Mary'ye tutkulu bir öpücük verdi.
Tom istekliydi.
Çünkü şu an neye tutkun olduğunuz,
Dondurma hakkında tutkuluyum.
Fizik okuma hakkında tutkuluyuz.
- Tom basketbol hakkında gerçekten tutkuludur.
- Tom basketbolla ilgili çok hırslıdır.
Tom çok tutkulu bir adamdır.
Film seyretmeye tutkundum.
Arıcılık hakkında tutkuluyum.
Bu konu hakkında tutkum var.
ve bu işe tam bir tutku hatta saplantı beslemişti
Tom Mary'yi tutkulu bir öpücükle karşıladı.
Tom açıkçası bu konuda çok tutkulu hissediyor.
Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
O ona uzun ve tutkulu bir öpücük verdi.
Çoğu insan bir şey hakkında çok tutkuludur.
O kesinlikle ilgi çekici ve tutkulu bir insan.
Tom işi hakkında çok tutkulu.
Mary işi hakkında çok hırslı.
Tom ne yaptığı hakkında tutkuludur.
Tom ve Mary hararetli bir tartışma yaşadı.
Ben iş dünyasını seviyordum.
Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,
Politika konusunda daima çok hırslı oldum.
Biyoloji hakkında hep çok tutkulu oldum.
Her zaman resim konusunda çok tutkundum.
Tutkulu olduğun bazı şeyler nedir?
O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.
Tom Mary'ye sarıldı ve ona uzun tutkulu bir öpücük verdi.
ve eğer tutkunu olduğunuz bir şeyde başarılı olursanız
tutkunu olduğum alanında doktora derecesi almayı becerdim:
Tom eğildi ve Mary'yi dudaklarından tutkulu bir şekilde öptü.
Tom Mary'ye geldi ve onu dudaklarından tutkuyla öptü.
Tom, Mary'nin göründüğü kadar tutkulu görünmüyordu.
Tom, Mary'nin göründüğü kadar tutkulu görünmüyor.