Examples of using "Messy" in a sentence and their turkish translations:
Dağınığım.
İşler karıştı.
Çok dağınığım.
Bu pis bir hal alabilir.
Tom'un odası dağınık.
Tom çok dağınık.
- Senin el yazın dağınık.
- Yazın kargacık burgacık.
Bu kirli bir iş.
Ben dağınık bir kişiyim.
Benim odam dağınık.
Saçım çok dağınık.
Çocukların odası dağınık.
Odam biraz dağınık.
Tom dağınık bir kişi.
Tom'un odası çok dağınık.
Tom her zaman dağınıktı.
Bu iş epey karışabilir.
Süreç dağınık olacak.
Leyla'nın dağınık kısa saçları vardı.
Senin odan çok dağınık.
Odam çok dağınık.
Tom'un dağınık bir odası var.
Ve o düzensiz hamle yerine...
İş karışacak.
Bu dağınık olacak.
Tom dağınık dairesine gitti.
Tom çok dağınık, değil mi?
beceriksiz, aşırı nazik, dürüst insanlara ihtiyacımız var.
Tom dağınık bir insan, değil mi?
ve büyük, ışıltılı ve karmaşık dünyaya girecektim.
iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.
İş yerinde dağınık bir masanız var mı?
Odayı paylaştığım kişi olan Tom dağınıktır.
Tom, onunla bir odayı paylaştığım adam, dağınık.
Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim.
Odamı bugün temizledim. Neden böyle dağınık?
Bu sorunla en son karşılaştığımız zaman işler çok karışmıştı.
Kürküme bakmazsam, çok dağınık hale gelir.
Saçıma bakmazsam, gerçekten dağınık oluyor.
Çoğu Avrupalının problemi meditasyon yapmadıklarıdır. Onların akılları karışıktır.