Translation of "Messy" in Turkish

0.061 sec.

Examples of using "Messy" in a sentence and their turkish translations:

I'm messy.

Dağınığım.

Things got messy.

İşler karıştı.

I'm very messy.

Çok dağınığım.

It could get messy.

Bu pis bir hal alabilir.

Tom's room is messy.

Tom'un odası dağınık.

Tom is very messy.

Tom çok dağınık.

Your handwriting is messy.

- Senin el yazın dağınık.
- Yazın kargacık burgacık.

It's a messy situation.

Bu kirli bir iş.

I'm a messy person.

Ben dağınık bir kişiyim.

My room is messy.

Benim odam dağınık.

My hair is so messy!

Saçım çok dağınık.

The childrens' room is messy.

Çocukların odası dağınık.

My room's a little messy.

Odam biraz dağınık.

Tom is a messy person.

Tom dağınık bir kişi.

Tom's room is very messy.

Tom'un odası çok dağınık.

Tom has always been messy.

Tom her zaman dağınıktı.

This could get quite messy.

Bu iş epey karışabilir.

The process will be messy.

Süreç dağınık olacak.

Layla had messy short hair.

Leyla'nın dağınık kısa saçları vardı.

Your room is very messy.

Senin odan çok dağınık.

My room is very messy.

Odam çok dağınık.

Tom has a messy room.

Tom'un dağınık bir odası var.

And instead of that messy lunge...

Ve o düzensiz hamle yerine...

This is going to get messy.

İş karışacak.

This is going to be messy.

Bu dağınık olacak.

Tom walked into his messy apartment.

Tom dağınık dairesine gitti.

Tom is very messy, isn't he?

Tom çok dağınık, değil mi?

Out in the bright, big, messy world.

beceriksiz, aşırı nazik, dürüst insanlara ihtiyacımız var.

Tom is a messy person, isn't he?

Tom dağınık bir insan, değil mi?

And out into the big, great, messy one.

ve büyük, ışıltılı ve karmaşık dünyaya girecektim.

But in the messy, tender business of life.

iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.

Do you have a messy desk at work?

İş yerinde dağınık bir masanız var mı?

Tom, with whom I am sharing a room, is messy.

Odayı paylaştığım kişi olan Tom dağınıktır.

Tom, the guy I'm sharing a room with, is messy.

Tom, onunla bir odayı paylaştığım adam, dağınık.

I hate when my hands get too oily and messy.

Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim.

I just cleaned my room today. Why is it so messy?

Odamı bugün temizledim. Neden böyle dağınık?

The last time we had this problem, things got very messy.

Bu sorunla en son karşılaştığımız zaman işler çok karışmıştı.

If I don't take care of my fur, it gets real messy.

Kürküme bakmazsam, çok dağınık hale gelir.

If I don't take care of my hair, it gets really messy.

Saçıma bakmazsam, gerçekten dağınık oluyor.

The problem with many Europeans is that they do not meditate. Their minds are messy.

Çoğu Avrupalının problemi meditasyon yapmadıklarıdır. Onların akılları karışıktır.