Translation of "Handwriting" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Handwriting" in a sentence and their turkish translations:

- It's Tom's handwriting.
- This is Tom's handwriting.

Bu Tom'un el yazısı.

- His handwriting is poor.
- His handwriting is bad.
- He has bad handwriting.

- Onun kötü bir el yazısı var.
- Onun kötü bir yazısı var.

- I have terrible handwriting.
- I have awful handwriting.

Berbat el yazım var.

She has good handwriting.

Onun iyi bir el yazısı var.

His handwriting is bad.

Onun el yazısı kötüdür.

His handwriting is poor.

Onun el yazısı kötü.

Tom has terrible handwriting.

Tom'un berbat bir el yazısı var.

Tom has good handwriting.

Tom'un iyi el yazısı var.

She has beautiful handwriting.

Onun güzel el yazısı vardır.

This is Tom's handwriting.

Bu Tom'un elyazısı.

Tom recognized Mary's handwriting.

Tom Mary'nin el yazısını tanıdı.

Tom recognized her handwriting.

Tom onun el yazısını tanıdı.

Whose handwriting is this?

Bu kimin el yazısı?

Tom's handwriting is unreadable.

Tom'un el yazısı okunaksız.

Your handwriting is illegible.

El yazınız okunaksız.

Your handwriting is messy.

- Senin el yazın dağınık.
- Yazın kargacık burgacık.

His handwriting is unreadable.

Onun el yazısı okunaksızdır.

Mary has beautiful handwriting.

Mary'nin güzel el yazısı var.

My handwriting is illegible.

- Benim el yazım okunaklı değil.
- Benim el yazım okunaksız.

This handwriting is illegible.

- Bu el yazısı okunaklı değil.
- Bu el yazısı okunaksız.

His handwriting is illegible.

Onun el yazısı okunaksız.

Her handwriting is illegible.

Onun el yazısı okunaklı değil.

The handwriting is illegible.

El yazısı okunaksız.

Tom has bad handwriting.

- Tom'un el yazısı kötü.
- Tom'un yazısı çirkin.

Tom's handwriting is terrible.

- Tom'un yazısı berbat.
- Tom'un el yazısı berbat.

Much closer than Dreyfus's handwriting.

Dreyfus'unkinden daha iyi bir eşleşme.

She has very neat handwriting.

Onun düzgün bir el yazısı vardır.

Tom has very nice handwriting.

Tom'un çok güzel el yazısı var.

Tom has very bad handwriting.

Tom'un çok kötü el yazısı var.

This might be Tom's handwriting.

Bu, Tom'un el yazısı olabilir.

Your handwriting is very good.

- Senin el yazın çok güzel.
- El yazın çok güzel.

This is your handwriting, right?

Bu senin el yazın, değil mi?

Please excuse my bad handwriting.

Kötü el yazım için lütfen beni bağışlayın.

You have really good handwriting.

El yazın gerçekten çok güzel.

Do you recognize this handwriting?

Bu el yazısını tanıyor musunuz?

Tom's handwriting is almost illegible.

Tom'un el yazısı neredeyse okunaksız.

Your handwriting is practically illegible.

Senin el yazın neredeyse okunaksız.

He has very bad handwriting.

Onun çok kötü bir el yazısı var.

My mother has good handwriting.

Annem iyi bir el yazısına sahiptir.

I can't read his handwriting.

Onun el yazısını okuyamıyorum.

I can't read Tom's handwriting.

Tom'un el yazısını okuyamıyorum.

I can't read her handwriting.

Onun el yazısı okuyamıyorum.

I can't read your handwriting.

Ben senin el yazını okuyamıyorum.

Tom has very neat handwriting.

Tom'un çok düzgün el yazısı var.

I don't recognize this handwriting.

Bu el yazısını tanımıyorum.

Tom has very good handwriting.

- Tom'un yazısı çok güzel.
- Tom'un çok güzel bir el yazısı var.

Your handwriting is quite elegant.

El yazınız oldukça şık.

This is not his handwriting.

Bu onun yazısı değil.

- I knew that was Tom's handwriting.
- I knew that that was Tom's handwriting.

Onun Tom'un el yazısı olduğunu biliyordum.

Even though outside professional handwriting experts

dışarıdaki profesyonel el yazısı uzmanlarının

She has very nice-looking handwriting.

Çok güzel görünümlü bir el yazısı var.

This doesn't look like Tom's handwriting.

Bu Tom'un el yazısına benzemiyor.

Tom's handwriting is hard to read.

Tom'un el yazısını okumak zordur.

Tom tried to disguise his handwriting.

Tom el yazısını gizlemeye çalıştı.

My sister has very good handwriting.

Kız kardeşimin çok iyi el yazısı var.

This is your handwriting, isn't it?

Bu senin el yazın, değil mi?

Your handwriting is similar to mine.

El yazın benimkine benziyor.

Tom couldn't read his own handwriting.

Tom kendi el yazısını okuyamadı.

I knew it was Tom's handwriting.

Bunun Tom'un el yazısı olduğunu biliyordum.

I can't read my own handwriting.

- Kendi el yazımı okuyamam.
- Kendi el yazımı okuyamıyorum.

Your handwriting is hard to read.

El yazın zor okunuyor.

Who learned how to mimic Dreyfus's handwriting,

Dreyfus'un el yazısını taklit ediyor

This is a letter in Ryo's handwriting.

Bu Ryo'nun el yazısı ile bir mektup.

Your handwriting is very hard to read.

El yazınızı okunmak çok zor.

It is impossible to read her handwriting.

Onun el yazısını okumak imkansızdır.

Do you know whose handwriting this is?

Bunun kimin el yazısı olduğunu biliyor musun?

Dan received a letter in Linda's handwriting.

Dan, Linda'nın el yazısında bir mektup aldı.

Tom's handwriting is very hard to read.

Tom'un el yazısını okumak çok zor.

It's almost impossible to read Tom's handwriting.

Tom'un el yazısını okumak neredeyse imkansızdır.

My uncle's handwriting is hard to read.

Amcamın el yazısını okumak zordur.

What don't you like about your handwriting?

Neden el yazını beğenmiyorsun?

His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.

Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.

Do you think this looks like Tom's handwriting?

Bunun Tom'un el yazısına benzediğini düşünüyor musun?

- This manuscript is illegible.
- This handwriting is illegible.

Bu el yazısı okunaksız.

I'm trying to make my handwriting more legible.

El yazımını daha okunaklı yapmaya çalışıyorum.

Sometimes I can't even read my own handwriting.

Bazen kendi el yazımı bile okuyamıyorum.

Her handwriting was so tiny it was barely legible.

Onun el yazısı o kadar küçüktü ki zorlukla okunuyordu.

Your handwriting is very bad, I can't read it.

Senin el yazın çok kötü, onu okuyamıyorum.

Do you recognize the handwriting on these two sheets?

Bu iki sayfadaki el yazısını tanıyor musunuz?

So they compared Dreyfus's handwriting to that on the memo

Dreyfus'un el yazısını kâğıttakiyle karşılaştırdılar

Tom's handwriting isn't very good, but it's easy to read.

Tom'un el yazısı çok iyi değil ama okuması kolay.

There was a note on my desk in Tom's handwriting.

Masamda Tom'un el yazısıyla yazılmış bir not vardı.

My handwriting is so bad, even I can't read it.

- El yazım o kadar kötü ki ben bile okuyamıyorum.
- El yazım çok kötü, onu ben bile okuyamıyorum.

Tom, your handwriting isn't very good, but it's easy to read.

Tom, elyazın çok iyi değil fakat okuması kolay.

Understanding Tom's accent is as difficult as reading a doctor's handwriting.

Tom'un aksanını anlamak bir doktorun el yazısını okumak kadar zor.

You may be able to read the handwriting on the wall, but it is Greek to me.

Sen duvardaki el yazısını okuyabilirsin ama ben hiç anlamıyorum.